Bu yazı karakter ile alakalıdır, bölüm ile alakalı olan yazı için Kaguya Ōtsutsuki'ye gidin.
Prenses Kaguya Ōtsutsuki (大筒木カグヤ, Ōtsutsuki Kaguya), Ōtsutsuki Klanı'nın eski reisi, Isshiki Ōtsutsuki'nin eski ortağı ve Hagoromo ve Hamura Ōtsutsuki'nin annesidir . Gizli köylerin kurulmasından çok önce, bitmeyen bir savaş döneminde, Kaguya, Tanrı Ağacı'nın meyvesini tüketti ve daha sonra On Kuyruk olmak için ağaçla birleşmeden önce Dünya'daki ilk çakra taşıyıcısı oldu.
Arka Plan[]
Bin yıl önce Kaguya, Isshiki Ōtsutsuki ile Dünya’ya klanın ana ailesini geçindirmek için Tanrı Ağacı’nın Çakra Meyvesi’ni toplamak amacıyla geldi. Fakat bunun yerine Kaguya yok etmek istediği gezegen ile bağ kurdu. Bu süreçte Isshiki’ye ihanet ederek onu ölüme terk etti. Animede Kaguya, Dünya’ya vardığında Atalar Ülkesi sakinleri tarafından bulunarak imparatorları Tenji’ye götürüldü. Kendini Tanrı Ağacı’nın koruyucusu olarak tanıtan Kaguya, gizemli güçlerini kullanarak Tenji ile olan karşılaşma anılarını sildi ve onun cariyesi olarak halkın arasına karıştı. İmparatorla gittikçe yakınlaşmaya devam eden Kaguya, ondan hamile kaldı. O Ülkesi, Atalar Ülkesi ile sınır anlaşmazlığı yüzünden Atalar Ülkesi’ni tehdit etti. Tenji, bir savaş patlak vermesini önlemeye çalıştı.
İnsanlığa olan tüm inancını kaybeden ama yine de barış getirmek isteyen Kaguya, insanlığın bu çatışmalarını önlemek için kendi tanrısal güçlerine ihtiyaç olduğuna inanıyordu. Klanı Tanrı Ağacı’nın o dünyadaki meyvesini toplamasını beklemesine rağmen Kaguya meyveyi kendisi yedi. Bun yaparken Rinne Sharingan’ını uyandırdı ve gezegende çakra sahibi tek kişi oldu. Yeni gücünü kullanarak Kaguya savaşı tek başına durdurdu ve uluslarun kontrolünü ele geçirdi. Savaşı durdurmayı başardığı için halk ona “Tavşan Tanrıçası” olarak taptı. Barışı getirdikten sonra klan üyelerinin çakrasını çalmasını önlemek amacıyla insanlar üzerinde onları Beyaz Zetsu Ordusu’na dönüştürmek için Sonsuz Tsukuyomi’yi kullandı. Animede insanlığın yok olmasını istemediği için bazı genjutsu kurbanlarının anılarını silerek onları serbest bıraktı.
İkiz çocukları Hamura ve Hagaromo'yu doğururken onlara
çakra dağıttı ve onları çakra ile doğmuş ilk insanlar yaptı. Onun dōjutsu ve jutsu yetenekleri insanları korkutuyordu ve bir yerden sonra Tavşan Tanrıçası olarak bilinmek yerine İblis (鬼, Oni) olarak bilinmeye başladı. Kaguya, tüm çakralara sahip olma arzusu taşıdığını fark ettiğinde oklarını oğullarına çevirerek onların çakralarını emmek için bir plan tasarladı, sonra Tanrı Ağacı ile birleşerek ikizleri kendisiyle savaşmaya zorladı.
On Kuyruk çalıntı meyveyi kurtarmak için onlara saldırdı. Hagaromo ve Hamura, canavarın eski bedenini Altı Yol-Chibaku Tensei kullanarak daha sonradan Ay diye bilinecek gök cismine mühürledi. Daha sonra Hamura, Ōtsutsuki Klanı’nın liderliğini üstlenmek ve canavarın kalan parçalarını korumak için Ay’a gitti. Hagaromo ise çakrayı insanlığa yaymak ve onlara ninshū kavramını öğretmek için Dünya’da kaldı. Ancak oğulları onu tamamen mühürlemeden önce Kaguya, Siyah Zetsu adında yapay bir insan yarattı. Siyah Zetsu “annesini” yeniden canlandırmak için Hagaromo’nun büyük oğlu Indra Ōtsutsuki’yi ve onun soyundan gelen Uchiha Klanı’nı ve kardeşi Asura’nın soyundan gelen Senju Klanı’nı manipüle edip içlerinden birinin Rinnegan elde edip mührü kırmasını amaçladı. Madara Uchiha, Rinnegan elde etmeyi başardı ve Siyah Zetsu Kaguya’nın yeniden canlanabilmesi için onu manipüle etmeye başladı.
Kişiliği[]
Oğlu Hagoromo’nun da dediği gibi Kaguya bir zamanlar iyi ve şefkatli bir insandı. Animede kayıtsız bir kişiliğe sahipti, barışı sağlama amacını taşıyordu. Kendisiyle aynı amacı taşıyan Tenji’ye aşık oldu fakat ona karşı olan hislerini asla ifade etmedi. Ayrıca yardımcısı Aino’ya karşı da derinden bir şefkat besliyordu fakat Aino’nun ölümüne kadar ona olan hislerini de göstermedi. Aynı zamanda umursamadığı şeylere karşı aldatıcı ve acımasız davranırdı. Klanından ortağı Isshiki Ōtsutsuki’nin neredeyse ölümüne sebep olacaktı. Amado bunun kişisel düşmanlık ya da Çakra Meyvesi’ni kendisi için alma arzusu olabileceğini düşünüyordu.
Tanrı Ağacı'nın meyvesini yedikten sonra despotça ve Tanrı ve Mesih Kompleksi geçirmesine neden oldu. Çakranın kendisine ait olduğuna ve dünyayı sadece kendisinin koruyup birleştirebileceğine inanıyordu. Siyah Zetsu, Kaguya'nın barış getirme uğruna insanları sevmeye çalıştığını fakat onlara güvensizlik duyduğunu ve insanların tek yaptıklarının savaşmak ve Dünya'yı yok etmeye çalışmak olduğuna inanmaya başladığını söyledi. Oğulları, torunları ve animede sevgilisinde olduğu gibi barış isteğine rağmen Kaguya, gücünden yozlaşarak insanlığın doğru olanı yapma eğilimine karşı olan inancını kaybetti. İnsanlığa olan inancını kaybeden Kaguya, korkunç gücünü herkesi kendi iradesine almak için kullanmayı seçti. Hagoromo'nun da söylediği o zamanlar herkes onu bir iblis olarak görmeye ve ondan korkmaya başlamıştı.
Kaguya, Dünya'yı çok önemsiyordu ve Dünya'yı insanlığın daha fazla zarar vermesini istemediği bir kreş olarak görüyordu. Animede sevgilisi Tenji'ye karşı bir sevgi beslemesine rağmen bu sevgi kendi barış anlayışına ihanet ettiği için onu Sonsuz Tsukuyomi kullanarak tuzağa düşürmesini engelleyecek kadar güçlü değildi.Kendi oğullarından çakralarını kendisine karşı kullandıkları için nefret etmesine ve çakraları zorla geri almak için On Kuyruk'u yaratmasına rağmen ona oğullarını hatırlatan Naruto Uzumaki ve Sasuke Uchiha'ya bakarken açıkca ağlaması, bir parçasının hala oğullarını sevdiğini ima etti.
Animede Hagoromo ve Hamura, annelerinin onları korumak için hoş olmayan eylemlerde bulunduğıunu anladılar ve yine de ona çocukları için elinden geleni yapan bir anne olduğu için şefkat duydular. Kaguya oğullarına koşulsuz bakım ve korumadan başka hiçbir şey vermediğini söylese de çakrasını onlarla bilerek paylaştı. Bununla birlikte çakrasını geri almak için Hamura’yı rehin alıp Hagoromo’yu savaşmaya zorlamasından ve çocukları öldürmeden çakralarını almak istemesinden de anlaşılabileceği gibi çocuklarına karşı küçük bir sevgi besliyordu. Daha sonradan Kaguya’nın klanına çakra sağlamakla görevli olduğu ortaya çıktı ancak bir insana aşık olduğunda ve onun çocuklarını doğurduğundan Dünya’nın sakinlerini ve çocuklarını korumak için Beyaz Zetsu Ordusu’nu yarattı. Bundan da anlaşılacağı üzere Kaguya eğer klanı olmasaydı hayırsever bir hükümdar olacaktı.
Çakranın sadece kendisine ait olması ve onu herkesten geri alması gerektiği inancı, onu biraz takıntılı hale getirdi. Siyah Zetsu’nun onu tekrar mühürlemelerini önlemek için Naruto ve Sasuke’yi öldürme önerisini istekle dinledi fakat bunu yapması özgürlüğünü korumak için büyük bir çarka rezervini yok etmek olacağı için bunu yapmakta isteksizdi.
Kasvetli olmasına rağmen Kaguya, Naruto’nun sapık ninjutsuları gibi beklenmedik olaylarla gardını düşürdüğünde ona bir darbe indirilebilirdi.
Naruto, önceki tüm düşmanlarının aksine Kaguya ile hiçbir şekilde empati kuramadığını çünkü onun bir kalbi olmadığını hissettiğini söyledi. Hagoromo bu olayın neden böyle olduğundan tam olarak emin olmasa da bunun çakra meyvesiyle ilişkili olabileceğine inanıyordu.
Dış Görünüşü[]
Kaguya soluk-ciltli narin yüz hatlarına sahip bir kadındı. Upuzun yerlere sürünen beyaz bir saça (animede gri) sahipti. Kaguya beyaz gözlere sahipti. Kaşları asilliği sembolize eden bir şekilde yuvarlaktı ve kırmızı bir ruj sürüyordu. Animede yasaklı meyveyi yedikten sonra saçları yere kadar uzadı ve tırnakları uzadı ve koyulaştı. En belirgin onlarak başının üzerinde kahverengi iki boynuz çıktı ve alnının ortasında üçüncü bir göz çıktı. Uzun kollu bir kimono giyiyordu. Kimonosunun ortasında tomoe şekilleri vardı. Animede kimonosunun alt kısmında altın rengi ve mor renk çizgiler vardı.
Gücü kontrolden çıktığında Kaguya bir kuyruklu canavar yumağına dönüştü. Orijinal vücudu insanımsı devasa bir tavşan figürüne dönüştü, dişleri sivrileşti ve alnında bir Rinne Sharingan belirdi. Arkasında ise kocaman bir dokuz kuyruklu canavarların da başları görünen bir çakra yumağı ve çakra kolları oluştu. Güçleri zayıfladığında Kaguya basitçe ilk On Kuyruk formuna döndü, her kuyruğunun ucunda bir kuyruklu canavarın başı vardı ve onuncu kuyrukta da onun tavşan başı vardı.